Tüm Yazılar
Sendikal nedenle işten çıkarılan işçinin işe iade davası açma hakkı var mıdır?İşe iade davasını kazanan işçinin işe başlamaması halinde yine de işe başlatmama ve boşta geçen süre alacaklarını talep etmesi mümkün müdür? | 2014-06-01

Sendikal nedenle işten çıkarılan işçinin işe iade davası açma hakkı var mıdır?İşe iade davasını kazanan işçinin işe başlamaması halinde yine de işe başlatmama ve boşta geçen süre alacaklarını talep etmesi mümkün müdür?

Çalışma mevzuatımıza  kısa zaman evvel girern ve 2821 Sayılı Kanun'un yerini alan 6356 Sayılı Sendikalar Kanunu'nun getirdiği en önemli yeniliklerden biri de mahkemece sendikal nedenle işten çıkarıldığı için işe başlatmama tazminatı bir yıllık brüt ücreti tutarında belirlenen işçinin ,dava sonunda sözkonusu tazminatı alabilmesi için işyerinden işe başlatılma talebinde bulunması ve/veya  işe davet edilmesi  halinde işe başlama zorunluluğunun ortadan kaldırılmış olmasıdır.Bu değişiklikle işe iade davası sonunda işe iadesine ve  işe başlatmama tazminatının miktarı 1 yıllık brüt ücreti tutarında tespit edilen işçi artık eski işyerinde çalışmak zorunda olmaksızın işe başlatmama tazminatının kendisine ödenmesini taep etme hakkına sahip kılınmıştır.Böylelikle bir kısım işverenin ,esasen mobbing uygulamak amacıyla ve/veya işçinin işe başlamayacağı beklentisiyle işçiyi işe davet ederek yeniden çalışmasının önüne geçilmiştir.Yine bu yeni düzenleme ,uygulamada oldukça uzun süren işe iade davalarınınbaşka birtakım sakıncalarının bertaraf edilmesini sağlaması bakımından da olumlu bir gelişme niteliğindedir. İşte yukarıda belirtilen hususlara dair somut yargı kararı ve içtihat niteliği nedeniyle aşağıda yer alan dava dilekçesi,yerel mahkeme kararı ile Yargıtay onama ilamına  web sayfamızda yer verilmiştir.Kaban Hukuk Bürosu - Av.Özkan Kaban&Av.Nurhan Aydın

                                                                                                İŞ MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE
Davacı                          :Rasul  ..............
Vekili                            : Av. Özkan KABAN & Av. Nurhan AYDIN
Davalı                           : .........       Otomotiv Yedek Parça Nak. Amb. Kalıp San. İth. İhr. Tic. Ve San. A.Ş.
Konu                            : İŞE İADE
Açıklamalar                   :                 
1) Müvekkilim Rasul ......, 09.05.2009 tarihinde davalı şirkette enjeksiyon operatörü olarak çalışmaya başlamış ve bu çalışmasını 07.03.2013 tarihinde davalı işverence haksız ve önelsiz olarak iş akdine son verilene kadar sürdürmüştür.
2) Davalı şirketin fesih bildiriminde; müvekkilimin 06.02.2013 tarihinde kırma bölümünde çalışırken yerden süpürdüğü malzemeleri hammadde silosuna boşaltarak 300 kg hammaddede karışıklığa sebep olarak makinanın 3 saat durmasına neden olduğu gerekçesiyle iş akdine 4857 Sayılı Yasa’nın 25/2 maddesi gereğince haklı nedenle son verildiği belirtilmiştir. (Ek-1) Oysaki fesih bildiriminde yer alan iddialar, asıl fesih nedeninin gizlenerek, müvekkilin işten çıkarılması için bahane yaratılmasından ibarettir.
Müvekkilimin fesih bildiriminde; 06.02.2013 tarihinde kırma bölümünde çalışırken yerden süpürdüğü malzemeleri hammadde silosuna boşaltarak 300 kg hammaddede karışıklığa sebep olarak makinanın 3 saat durmasına neden olduğu iddia edilmiştir. Müvekkilim enjeksiyon operatörü olarak davalı işyerinde çalışmış olsa da, kırma bölümünde çalışan işçinin bulunmaması halinde onun yerine çalıştırılmıştır. Fesih bildiriminde belirtilen gün de, müvekkilim kırma bölümünde çalışırken, yerlerde bulunan hammaddeleri takoz bölümüne koyması gerekirken, hızlı bir şekilde çalıştığından, bir anlık dalgınlıkla kırma bölümüne atmıştır. Ancak hemen hatasını farkeden müvekkilim, derhal yanlış attığı parçaları temizlemiş ve takoz bölümüne atmıştır. Bunun ardından söz konusu hammaddeleri kullanan çalışana herhangi bir sorun olup olmadığını sorduğunda, parçaların içinde hatalı ürün bulunmadığını ve olumsuz bir durum olmadığını öğrenmiştir. Buna rağmen, iş bu çalışanın müvekkilimin yapmış olduğu hatayı üretim sorumlusuna bildirmesiyle, müvekkilim hakkında tamamen gerçeğe aykırı bir şekilde, müvekkilimin iş akdinin feshi için bahane oluşturmak üzere, makinenin 3 saat durduğu ve işverenin zarara uğradığı şeklinde tutanak tutulmuştur. Dolayısıyla müvekkilimin herhangi hatalı ve işverene zarar verir nitelikte bir fiili olmamakla birlikte, iş bu iddia varit olsaydı dahi, işyerinde bu tarz hatalar sıklıkla meydana gelmekte olup, tutanak konusu dahi edilmemektedirler.Bu tür durumlarda işçilerin iş akitlerine son verilmemesi yönünde davalı işyerinde işyeri uygulaması haline gelmiş yerleşik teamül mevcuttur. Kaldı ki, feshe konu sebep değerlendirilirken, müvekkilimin davalı işyerindeki uzun çalışma süresi boyunca kendisine verilen tüm görevleri özenli ve dikkatli bir şekilde yerine getirmiş olması, ne performans düşüklüğü ne de başka bir sebep dolayısıyla uyarı almamış olması, işverene zarar verecek hiçbir duruma sebebiyet vermemesi, çalışma arkadaşlarıyla hiçbir problem yaşamaksızın uyum içinde çalışması hususları göz önünde bulundurulduğunda, müvekkilimin iş akdinin feshi için geçerli neden oluşturacak bir sebep olmadığı halde, tazminatsız ve önelsiz olarak iş akdine son verilmesi, feshin haksız ve kötü niyetli olduğunu göstermektedir.
3) Müvekkilimin iş akdinin feshedilmesinin asıl nedeni 21.05.2012 tarihinde Petrol-İş Sendikası’na üye olması ve sendikal faaliyette bulunmasıdır(Ek-2). Zira .........  Plastik A.Ş. yetkilileri tarafından müvekkilimle birlikte tümü sendika üyesi olan 11 işçinin daha iş akitleri, herhangi bir geçerli neden olmaksızın çeşitli bahanelerle, esasen sendikal faaliyeti ve Petrol-İş Sendikası’nın yetki alarak toplu iş sözleşmesi yapmasını engellemek amacıyla feshedilmiş olup, bu tür fesihler devam etmektedir. İş akitlerine son verilenler 2012 yılı Nisan ayından itibaren sendikal faaliyetlerde bulunarak, Petrol-İş Sendikası’nın yetki alabilmesi için çalışan işçilerdir. Müvekkilimin ve sendikaya üye olan diğer iş arkadaşlarının sendikal faaliyetleri neticesinde kısa bir süre içinde yetki alınması için yeterli sayıya ulaşılmış ve davalı işyerinde çalışan toplam 87 işçiden 45 işçi Petrol-İş Sendikası’na üye olmuştur. Bunun üzerine sendika tarafından Bakanlığa yapılan yetki başvurusu, olumlu şekilde sonuçlanarak işverene tebliğ edilmiş(Ek-3), hemen ardından da davalı işverence, sendikanın yetki alarak toplu iş sözleşmesi görüşmelerine başlamasını geciktirmek üzere Bursa 6. İş Mahkemesi 2012/348E sayılı dosyasıyla sendikanın yetkisine hiçbir somut delil olmaksızın kötüniyetli olarak itiraz edilmiş ve mahkemece itirazın reddine karar verilmiştir.
Davalı işverene, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca düzenlenen, 15.11.2012 tarihli Petrol İş Sendikası’nın işyerinde yetkili olduğuna dair yazısının tebliğiyle beraber, davalı işveren müvekkilim ve diğer iş arkadaşlarının sendikal faaliyette aktif rol aldığını öğrenmiş olup, bu andan itibaren hiçbir geçerli neden olmaksızın çeşitli bahanelerle bu işçilerin iş akitlerini feshetmeye başlamıştır.
4) Müvekkilimle birlikte işten çıkarılan işçilerin tamamı sendika üyesi olup, davalı işveren tarafından sendikalaşmayı ortadan kaldırmak ve işçilerin sendikadan istifa etmelerini sağlamak üzere, müvekkilim vesendikaya üye olduğu düşünülen diğer işçiler üzerinde planlı ve ağır bir baskı uygulanmaya başlamış, daha sonra sendika üyesi işçilerin isim listeleri, işveren tarafından temin edilerek işçiler üzerindeki baskılar daha da ağırlaştırılmıştır.
Müvekkilim gibi işyerinde çalışan tüm sendikalı işçiler sendikal faaliyette bulunmaları sebebiyle davalı şirketin fabrika müdürü ... ....... ........tarafından tek tek odasına çağırılmış ve bu kişi tarafından sendika kastedilerek “görüşme nedenlerinin belli olduğu, işyerinin sendikayı kaldırmayacağı, sendikadan istifa etmemeleri halinde ise işten tazminatsız olarak çıkarılacakları ve işten çıkarılmaları halinde Bursa’da başka bir iş bulmalarının engelleneceği, ancak sendikadan istifa etmeleri halinde iş garantilerinin olduğu” belirtilerek sendikalı işçiler sendikalaşmaya karşı açık bir baskıya maruz bırakılmıştır. Hatta işveren, sendikal faaliyeti engelleme çabasını o düzeye vardırmıştır ki; işçilerin sendikadan istifa etmeleri için gerekli 100TL noter masrafını da ödemeyi teklif etmiş, işçilerin bir kısmının kararsız kalması karşısında da bu bedeli kendilerine vermiştir.Şirket yetkilileri tarafından çeşitli bahanelerle sendikalı işçilerin iş akitlerine son verilmeye başlanması üzerine, sendikalı işçiler iş akdine son verilmesi için işveren açısından bir bahane oluşturmamak üzere, işlerini daha da özenli ve dikkatli bir şekilde sürdürmeye, hiçbir hata yapmaksızın çalışmaya özen göstermiştir.  Buna karşın haklı bir neden olmaksızın, daha öncesinde tutanak konusu dahi yapılmayan basit şeyler için tutanak tutulmaya başlanmış, hatta kimi işçiler hakkında tek bir hatalı işlem, birden fazla tutanak konusu yapılarak sendikalı işçileri yıldırmak için birçok yol denenmiştir.14-15 Aralık 2012 gece vardiyası çıkışında üretim sorumlusu ......     ........ tarafından, sendika üyesi işçilere yönelik olarak “herkesin ne yaptığından haberdar olunduğu, sendikalı işçiler tarafından işe yeni başlayan işçilere sendikaya üye olmaları yönünde talepte bulunulmaması gerektiği, bir kısım sendikalı işçinin işine son verildiği” belirtilerek işçilere gözdağı verilmiştir.
İşyerinde çalışan sendikalı işçilerin büyük kısmının sıklıkla görev yeri değiştirilmiş, hiç bir bilgi ve tecrübeleri bulunmayan bölümlerde çalıştırılarak sendikadan istifa etmeleri için her türlü yıldırma yöntemi uygulanmış, kimi işçiler ise zorlaşan şartlara dayanamayarak işinden istifa etmek zorunda bırakılmıştır. Davalı işverenin,  tehdit içerikli beyanları üzerine işsiz kalmayı göze alamayan Naile ........, Hilmiye ......., Fatma ......., Mehmet ......, Recep ...., Eser ......, Özkan ....., Yusuf ......., Ülviye ........ isimli sendikalı çalışanlar, fabrika müdürüyle yaptıkları görüşme sonrasında diğer arkadaşlarına “sendikadan istifa etmeye mecbur olduklarını, yoksa işsiz kalarak zor duruma düşeceklerini” belirterek sendikadan istifa etmişler ve ancak böylelikle davalı işyerinde çalışmaya devam etme olanağı bulabilmişlerdir. (Ek- 4) Ancak daha sonra bu işçilerden Hilmiye ....., Naile ...... ve Fatma ..... yeniden sendikaya üye olmuş ve işveren tarafından yeniden sendikaya üye olduklarının öğrenilmesi üzerine bu işçilerin de iş akitlerine son verilmiştir.
5) Sendika üyesi işçilerin iş akitlerinin feshi nedenlerine bakıldığında iş akitlerinin sonlandırılması yönünde çeşitli bahaneler oluşturulduğu açıkça görülmektedir. Bu duruma ilişkin olarak birkaç fesih yazısına örnek mahiyetinde olmak üzere aşağıda yer verilmiştir.   (Ek-5) Şöyle ki;
Ersin , İbrahim, Abdulkadir , Osman , Osman ’a ait fesih yazılarında “…görev değişikliğini kabul etmediği…”, Bünyamin ’ın “…19.02.2012 tarihinde çalışmaya gelmemesi ve bir kısım hatalı ürünleri kasaya koymadığı…”, Kahraman ’in“…yolluğu alınmamış parçayı uygun parça kasasına koyması…”, İsmail , Ferhat r, Dilek , Hüsmen , Abdussamet , Mehmet , Ülkü , Naile , Orhan , Hakkı , Mehmet  ve Hüseyin’in “…görevlerini gereği gibi yerine getirmediği ve işyeri ahengine uyum göstermediği…”, Rasul'in “...kırma bölümünde yerden süpürdüğü malzemeleri hammadde silosuna boşalttığı...” Hasan ’ın “…çalışma arkadaşını telefonla arayarak rahatsız ettiği…”, Ahmet'in “…çalışma arkadaşının telefon numarasını aynı işyerindeki başka bir işçiye vererek rahatsız edilmesine sebebiyet verdiği…”, Zekiye'nin “…fesih tarihinden 6 ay öncesinde aydınlatma çıtasında tırnak diye tabir edilen parçanın kırılmasına sebebiyet verdiği…”, Cemil ’in “…müvekkile ait olduğu iddia edilen parçalarda şişme olduğu…”, Mümün  “eksik enjeksiyon yaptığı ve meydancılık bölümünde makineden akan plastiği temizlemediği”, Hilmiye'nin “ haber vermeksizin işe gelmediği ve sidelatch isimli parçanın yolluğunu almadığı”  Fatma , Ömer , Naile'nin “sol parçaya sağ etiket yapıştırdığı” ibarelerine yer verilmiştir. Söz konusu fesih yazıları birlikte değerlendirildiğinde hepsinin geçerli neden dahi sayılamayacak hususlara dayandığı, gerçeği yansıtmadığı, mücerret olduğu, yetki tespit yazısının davalı işverene ulaşmasından sonra suni olarak ihdas edildiği, fesih nedeni olarak gösterilen hususların varit olmaması halinde dahi adı geçen kişilerin benzer birtakım uydurma gerekçelerle iş akitlerinin sonlandırıldığı şeklinde ortak yanlarının bulunduğu anlaşılmaktadır.
İş akitlerine son verilen sendikalı işçilerin, işyerindeki uzun kıdem süreleri, tüm çalışmaları boyunca işyerinde hiçbir sorun yaşamamaları dikkate alındığında, yukarıda belirtilen fesih nedenlerinin ne kadar yapay olduğu, sendikalı işçilerin işyerinden tasfiyesi için çok kısa bir süre içerisinde çok sayıda ve tek taraflı olarak tutanak tanzim edilmek suretiyle iş akitlerine son verildiği daha iyi anlaşılmaktadır.
6) Yukarıda da belirttiğimiz üzere ...Plastik Tic. ve San. A.Ş. yetkilileri tarafından, davalı işyerinde çalışan işçilerin yasal hakkı olan sendikal faaliyetlerini engellemek, sendika üyelerine baskı uygulayarak yıldırmak ve istifaya zorlamak, sendikaya üye olanların sendikalı olmayan çalışanlarla görüşmesini dahi engellemek, sendikaya üye olunmaması ya da üyelikten istifa edilmesi yönünde planlı ve TCK’nın 118.Maddesi’nde öngörülen fiile vücut verir şekilde davranışlarda bulunulması sebebiyle Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuş, 2012/798 ... yürütülen soruşturma neticesinde 2013/2... İddianame numarasıyla Savcılık tarafından iddianame düzenlenmiş olup, yargılamaya başlanması talebiyle Bursa 9. Sulh Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.Davalı işyerindeki fesihlerin davalı işverene yetki tespit yazısının ilgili birimce tebliğinden sonra artarak yoğunlaşması, bu andan itibaren iş akitlerine son verilen işçilerin tamamına yakınının sendika üyesi olması, sendika üyeliğinden istifa eden işçilerin iş akitlerine son verilmemesi, yeni işe alınan işçilerin sendikaya üye olmaması için planlı ve istikrarlı bir gayret sarfedilmesi, iş akitlerine son verilen sendika üyesi işçilerin fesih nedenlerinin soyut, hukuki mesnetten uzak, yetki tespit yazısının tebliğinden sonra yapay olarak ihdas edilmiş nedenlere dayandırılması yönleriyle birbirine benzerlik taşıması, davalı işveren vekilleri ve amirlerince sendika üyesi işçiler üzerinde her türlü gayri hukuki baskı yöntemine başvurulmuş olması, davalı işverenin 6356 Sayılı Yasa hükümleri karşısında hiçbir geçerliliği olmayan bir tarzda ve sadece sendikalaşma sürecini durdurmak, kesintiye uğratmak maksadıyla başvurduğu yetki tespitine itiraz yolu ve yargılama sırasında ortaya çıkacak diğer benzeri sebepler dikkate alındığında müvekkilimin iş akdinin haksız ve geçersiz bir şekilde ve esasen sendikal nedenle feshedildiği aşikar olduğundan iş bu davayı açma zorunluluğu hasıl olmuştur.
Hukuki sebepler : İlgili mevzuat.
Deliller              :
Netice ve Talep  : Yukarıda arz ve izah ettiğimiz sebeplerle; müvekkilimin iş akdinin haksız ve geçersiz olarak davalı tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve iptali ile müvekkilin davalı işyerine iadesine, iş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi halinde 4857 Sayılı Kanun’un 21. maddesine göre müvekkilin davalı işyerine başvurusu işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın tazminat miktarının 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu 25. maddesi uyarınca müvekkilin 1 yıllık ücreti tutarından az olmamak üzere ve brüt ücreti tutarında belirlenmesine, kararın kesinleşmesine kadar boşta geçen süreler nedeniyle 4 aylık sosyal hakları ile brüt ücret tutarında ücreti ve diğer haklarının tahsili gerektiğine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.Davacı Vekilleri:Av. Özkan KABAN&Av.Nurhan Aydın


TÜRK MİLLETİ ADINA
        T.C.
       BURSA
5. İŞ MAHKEMESİ


GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO                   : 2013/...... Esas
KARAR NO                 : 2014/....
HAKİM                      : S.......      ........
KATİP                       : E......        .......
DAVACI                     : RASUL .......          B Blok No 15  Nilüfer/ BURSA
VEKİLİ                      : Av. ÖZKAN KABAN - Gülbahçe Mah. Ulubatlı Hasan Bulvarı Alp İş Merkezi No:101 K:1 Osmangazi/ BURSA
DAVALI                     : .......    ENJEKSİYON OTOMOTİV YEDEK PARÇA NAK AMB KALIP SAN İTH İHR TİC VE SAN A.Ş -  .....  Nilüfer/ BURSA
VEKİLİ                      : Av.....     ........  K:22 No:1676  Osmangazi/ BURSA
DAVA                        : Tespit (İşe İadestemli)
DAVA TARİHİ             : 20/03/.....
KARAR TARİHİ           : 03/02/......

Mahkememizde görülmekte bulunan Tespit (İşe İade İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 09/05/2009 tarihinde davalı şirkette enjeksiyon operatörü olarak çalışmaya başladığını, bu çalışmasına 07/03/2013 tarihinde davalı işverence haksız ve önelsiz olarak iş akdine son verildiğini, davalı şirketin 06/02/2013 tarihli fesih bildiriminde, müvekkilinin kırma bölümünde çalışırken yerden süpürdüğü malzemeleri hammadde silosuna boşaltarak 300 kg hammadde karışıklığa sebep olarak makinanın 3 saat durmasına neden olduğu gerekçesiyle iş akdine 4857 Sayılı Yasa' nın 25/2.maddesi gereğince haklı nedenle son verildiğinin belirtildiğini, müvekkilinin enjeksiyon operatörü olarak davalı işyerinde çalışmış olsa da kırma bölümünde çalışan işçinin bulunmaması halinde onun yerinde çalıştığını, müvekkilinin iş akdinin feshedilmesinin asıl sebebinin 21/05/2012 tarihinde Petrol-İş Sendikasına üye olması ve sendikal faaliyette bulunması olduğunu, zira davalı yetkilileri tarafından müvekkili ile birlikte tüm sendika üyesi olan 11 işçinin daha iş akitlerinin herhangi bir geçerli neden olmaksızın çeşitli bahanelerle, esasen sendikal faaliyeti ve Petrol - İş Sendikasının yetki alarak toplu iş sözleşmesi yapmasını engellemek amacıyla feshedildiğini, bu tür fesihlerin devam ettiğini belirterek, müvekkilinin iş akdinin haksız ve geçersiz olarak davalı tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve iptali ile müvekkilinin davalı işyerine iadesine, iş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi halinde 4857 Sayılı Kanunun 21.maddesine göre müvekkilinin davalı işyerine başvurusu işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın tazminat miktarının 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu 25.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine kadar boşta geçen süreler nedeniyle 4 aylık sosyal hakları ile brüt ücret tutarında ücreti ve diğer haklarının tahsiline, yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iş akdinin 4857 sayılı kanunun 25/2 maddesi gereğince yasa ve usule uygun olarak sonlandırıldığını, iş bu davanın reddi gerektiğini, davacı yanca iddia olunduğu üzere iş akdinin feshinde sendikal hiçbir neden bulunmadığını, işyerinde çalışanların sendikaya üye olup olmadıkları, hangi çalışanların sendikaya üye oldukları ve sendikal örgütlenmenin olup olmadığının müvekkili şirket tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını, bünyesinde birçok çalışanı olan müvekkilinin bu durumu denetlemesinin de mümkün olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Bursa 9. Sulh Ceza Mahkemesine ait 2013/...... Esas sayılı dosyanın yapılan incelemesinde; Müştekinin Petrol İş Sendikası olduğu ve davalı işyerine sendikal faaliyetlerin engellenmesi açısından açılan bir dava olduğu, davanın derdest olduğu görülmüştür. Mevcut dosya, sendika tarafından açılan bir dava olması ve dava dosyasının uzun süre derdest olacağı ihtimali ve mevcut dosyamızda karar vermeye yeterli derecede delillerin toplanmış olması göz önüne alınarak bu dosyanın sonucu beklenmemiştir.
Yapılan yargılamada davalı tarafın iddialarının araştırılması yönünde davalı işyerinde keşif yapılmış keşif sonucu Endüstri Mühendisi bilirkişi Mustafa .........'den alınan 16/12/2013 havale tarihli bilirkişi raporu dosya içerisine alınmıştır. Alınan bu raporda davacının işle ilişiğinin kesilmesine sebep gösterilen malzeme karışımı konusunun ve makinanın 3 saatlik duruşunun büyük ölçüde maddi kayıp niteliğinde olmadığı gibi işletmenin doğal akışına aykırı, beklenmeyen bir hata olmadığı, ortaya çıkmasında işverenin de gerekli tedbirleri almamakla daha büyük sorumluluğa sahip olduğunun bildirildiği görülmüştür.Davalı işyerine ve Petrol İş Sendikasına yazılan müzekkereler sonucu alınan Petrol İş Sendikası 05/04/2013 tarihli müzekkere cevabı incelendiğinde, sendikanın işyerinde örgütlenme çalışmaları yaptığı, neticede Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından yetki istendiği, yetkinin olumlu gelmesi üzerine işverenin yetkiye itiraz ettiği, devamında da işçilere yoğun baskı yapılarak sendikadan istifa etmeleri konusunun istendiği belirtilmiştir. 45 sendikalı çalışanın sendika üyeliğinden istifa etmemeleri üzerine, bu 45 çalışanın tazminatsız olarak işlerine son verildiği, yine 5 çalışanın baskılar sonucu sendika üyeliğinden istifa ettikleri, devamında da işyerinde çalışmalarına devam ettikleri belirtilmiştir. Ayrıca duruşmada dinlenen davacı tanıkları, davacının ve sendikaya üye olan çalışanların sendikalı olduklarının işveren tarafınca öğrenilmesi üzerine baskı gördüklerini, yaptıkları görev haricinde farklı farklı işlerde çalıştırıldıklarını sonuçta tazminatsız olarak iş akitlerinin feshedildiğini beyan etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı, davacıya ait SGK hizmet cetveli, tanık beyanları, keşif ve keşif sonrası alınan 16/12/2013 havale tarihli bilirkişi raporu ve davalı işyerine ve Petrol İş Sendikası'na yazılan 05/04/2013 tarihli müzekkere cevapları bir bütün halinde değerlendirildiğinde davalı işyerinde Petrol İş Sendikası'nın örgütlenme çalışmaları yaptığı, bu sendikanın çalışma ve sosyal güvenlik Bakanlığı'ndan yetki istediği yetkinin olumlu gelmesi üzerine işverenin yetkiye itiraz ettiği, devamında da bu sendikaya üye olan işçilere yoğun baskı yapılarak sendikadan istifa etmelerinin istendiği, 45 sendikalı çalışanın sendika üyeliğinden istifa etmemesi üzerine bu çalışanların iş akitlerinin feshedildiği 5 sendikalı çalışanın ise ikna sonucunda sendika üyeliğinden istifa ettikleri ve çalışmalarına devam ettikleri sabittir. Her ne kadar davalı işveren davacının malzeme karışımı konusunda hatalı olduğu gerekçesiyle iş akdinin sonlandırıldığını belirmişse de sebep olarak gösterilen olayda sadece davacının sorumluluğunda olmadığı, asıl sorumluluğun işverenin gerekli tedbirleri almamakla daha büyük sorumluluğa sahip olduğu anlaşılmıştır.Dinlenen tüm tanıklar son dönemlerde çalışanların ufak tefek hatalarının bahane edilerek işten çıkartıldıklarını asıl işten çıkartılma nedeninin sendikaya üye olmalarının olduğunu ifade etmişlerdir. Mevcut olayımızda da davacının işten çıkartılmasının gerçek nedeninin çalıştığı sırada hurdaya attığı malzemeler olmadığı asıl nedenin sendikaya üyelik olduğu anlaşılmakla açılan davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının KABULÜ İLE,
1-4857 Sayılı İş Kanunun 21. maddesi gereğince, işverence yapılan Feshin Geçersizliğine ve davacının İşe İadesine,
2- 4857 sayılı kanunun 21. Maddesine göre Davacının yasal süre içerisinde iş yerine başvurusu üzerine işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın tazminat miktarının 6356 sayılı sendikalar ve toplu iş sözleşmesi kanunu 25. Maddesi uyarınca davacının bir yıllık ücreti tutarından brüt ücreti tutarından belirlenmesine,
3-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içerisinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesine, davacının işe başlatılması halinde peşin ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna, 
4-Davacının bu dosya için yaptığı 24,30 TL başvuru harcı, 24,30 TL peşin harç, 11 Tebligat gideri olan 88,00 TL, 3 müzekkere gideri olan 26,40 TL, iki tanık gideri olan 44,00 TL olmak üzere toplam 207,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5- Alınması gereken 25,20 TL harçtan, peşin alınan 24,30 TL harcın mahsununa bakiye 0,90 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 8 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup anlatıldı.03/02/....
Katip144021                           Hakim35313
e-imzalıdır                               e-imzalıdır


           T.C.
      YARGITAY
 7. Hukuk Dairesi

ESAS NO             : 2014/....
KARAR NO           : 2014/.... 
Mahkemesi          : Bursa .... İş Mahkemesi
Tarihi                  : 03/02/20..
Numarası             : 2013......
Davacı                 : Rasul ........   vekili Av. Özkan Kaban
Davalı                  : .........   Enjeksiyon Otomotiv Yedek Parça
Dava Türü            :İşe iade
YARGITAY  İLAMI

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı vekilinin sunduğu temyiz dilekçesinde mahkeme kararının hangi nedenlerle bozulması gerektiğine dair temyiz nedeni bildirilmemiş olması, Dairemizce gerekçeli temyiz dilekçesi sunularak temyiz edilen dosyalarda da temyiz dilekçesinde belirtilen temyiz nedenleriyle bağlı kalınarak temyiz incelemesi yapılıyor olması ile yine mahkeme kararında Dairemizce kamu düzenini ilgilendiren ve re'sen bozma nedeni yapılmasını gerektirecek bir hata bulunmadığının anlaşılmasına göre davalı vekilinin bozma isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün  ONANMASINA, davalıdan harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 26.3.2014 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.
Başkan H. PÜRLÜPINAR            Üye    A. N. UYGUR YEŞİL        Üye  V. DEĞİRMENCİ     Üye   M. AKKUŞ  Üye